Afete Dirençli Şehir Planlama ve Yapılaşma

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-05-01 22:24:12
  • Son Güncelleme: 2019-06-21 01:03:34
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 757223
  •    987
  •    10
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/fd83DA

Kentler, bünyesinde barındırdığı geniş olanaklar nedeniyle ülke nüfusunun büyük bölümü tarafından daha cazibeli alanlar olarak görülmektedir.

Günümüzde kentlerin sunmuş olduğu imkân ve fırsatlar, insanları kırsal alan yerine kentlerde yaşamaya yönlendirmekte; bunun doğal sonucu olarak da kent yaşamı içerisindeki tehlike ve riskler gün geçtikçe daha çok kişi tarafından paylaşılmaktadır.

Ülkemizin afetlere neden olabilecek deprem, taşkın, heyelan vb. doğal tehlikeleri barındıran bir coğrafya üzerinde bulunması marifetiyle, kentlerimizin pek çoğu bu tehlikelerden kaynaklanabilecek çeşitli düzeylerdeki riskleri taşımaktadır.

Ülkemizde son 65 yıl içerisinde ortaya çıkan afet zararlarının yüzde 55’i deprem, yüzde 21’i heyelan, yüzde 8’i su baskını, yüzde 7’si kaya düşmesi ve yüzde 2’si çığdan kaynaklanmıştır. 


Önümüzdeki 30 yıl içerisinde 1999 Marmara Depremi’ne benzer bir depremin aynı bölge yakınlarında oluşma ihtimali %62 olarak hesaplanmaktadır.

Riskleri oluşturan tehlikelerin önceden belirlenmesi ve zarar görebilirlik düzeyinin tespitine yönelik kentsel risk değerlendirme çalışmalarını içeren bir mekânsal planlama yaklaşımı, olası afetlerin olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerini azaltabilmektedir.

Kentlerimizde oluşan tehlike ve risklerin olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi, risk yönetimi faktörlerinin kent yapılanmasına titizlikle uygulanması ile mümkün olacaktır.

Tam da bu noktada, afete dirençli planlama yaklaşımının önemi ortaya çıkmaktadır.