Asbest Risk Yönetimi Sempozyumu 2018

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-11-06 16:46:56
  • Son Güncelleme: 2021-10-17 19:15:15
  • Yazar/Hazırlayan: TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
  • Yükleyen: Ebru Aydınalp
  • Doküman No: 987109
  •    329
  •    12
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/frGD1Z

Yaklaşık 6000 yıldır yüzlerce farklı alanda hayatımızda bulunan ve uzun bir süre "Sihirli Mineral" olarak bilinen günümüzde ise "Sinsi Lif" olarak adlandırılan "Asbest" artık çok daha fazla gündemimizde bulunuyor. Asbeste maruziyetin ölümcül etkileri çok uzun seneler sonucunda ortaya çıktığından dolayı yüzyıllardır kullanılan bu mineralin kanserojen bir madde olduğu yakın bir tarihte tespit edilmiş ve başta avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yasaklanmıştır. 


Dünya sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 125 milyon kişi çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmaktadır. Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre de asbestin neden olduğu hastalıklara (mezotelyoma, asbestozis ve akciğer kanseri) bağlı her yıl yüz binin üzerinde işçi ölümü meydana gelmektedir. Aynı verilere göre mesleğe bağlı olarak kanser sonucu ortaya çıkan ölümlerin yaklaşık yarısı asbestten kaynaklıdır. Yine Dünya Sağlık Örgütü verileri Avrupa`da her yıl 15000 kişinin asbest maruziyetine bağlı olarak hayatını kaybettiğini göstermektedir. Ayrıca Avrupa Sendikalar Enstitüsü verilerine göre 2030 yılına gelindiğinde Batı Avrupa`da asbeste bağlı can kaybı 500000 civarında gerçekleşecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2010 yılında kurulan komisyonun raporuna göre de Türkiye`de çevresel faktörlere bağlı kanser vakaları arasında asbest maruziyetine dayalı kanser vakalarının dünya ortalamasının 700 kat üzerinde olduğu tespit ediliyor.


Ülkemizde ise 2010 yılından itibaren üretimi ve kullanımı yasaklanan asbestle ilgili 2013 senesinde "Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik" ile ilk yasal mevzuat çıkmıştır. Yasal mevzuatın yaşantımızda bir karşılığı bulunmamaktadır. Özellikle asbestin kentsel dönüşüm ayağında en fazla sorunlar yaşanmaktadır. Milyonlarca binanın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması planlanırken Türkiye genelinde yüzlerce belediyeden ‘Asbest Tespit Raporu` isteyen belediye sayısı yirmiyi geçmemektedir. Bu sayı 2018 yılına kadar sadece 7 belediye ile sınırlıydı. Endüstriyel yapılarda ve gemi sökümlerinde de büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların önüne geçmek için yasal mevzuatları güçlendirmek ve denetimleri arttırmak gerekmektedir. 


Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansının kanserojen maddeler listesinde kesin kanserojen tanımlamasıyla birinci grupta sınıflandırdığı, son yıllarda artan kentsel dönüşümlerle, endüstriyel yapılarla ve gemi sökümleriyle birlikte gündemimize daha fazla giren asbest konusunda değerli hocalarımız ve konusunda uzman konuşmacılarımızla birlikte 4 oturum 9 konu başlığı altında ve forumumuzla tüm yönleriyle değerlendirdik.