Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2019 Yılı Raporu

  • Oluşturulma Tarihi : 2020-02-25 16:49:40
  • Son Güncelleme: 2020-02-25 17:29:31
  • Yazar/Hazırlayan: TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 714071
  •    1902
  •    21
  •    2
  •    0
  •    https://isg.email/m5pR2P

KMO İstanbul Şubesi’nin tespitlerine göre 2019 yılında, Türkiye’de 541 endüstriyel yangın ve patlama meydana gelirken, bu olayların 502’si endüstriyel yangın, 39 tanesi ise endüstriyel patlama olarak sınıflandırılmıştır. Gerçekleşen bu endüstriyel yangın ve patlamalarda 30 işçi hayatını kaybetmiş, 134 işçi yaralanmıştır. Yüzlerce kişi ise yangından sonra ortaya çıkan boğucu ve zehirleyici gazlardan etkilenerek tedavi görmüştür. Tespit edilen yangın ve patlamaların %16 ‘sı metal, %13 ‘ü tekstil, %14 ‘ü ağaç, kağıt, mobilya, %11‘i kauçuk, plastik ve %8 ‘i gıda sektörlerinde faaliyet gösteren endüstriyel tesislerde gerçekleşmiştir. 


Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak mesleğimizin getirdiği bilgi ve tecrübe ile yangın ve patlamalar konusunda söz söyleme ihtiyacı görmekteyiz. 2019 yılında meydana gelen yangın ve patlamalar şehir, firma, kayıp, fabrika türü, sektör, oluş biçimleri kategorilerinde incelenmiş ve sonuçlar Ek-1’de detaylı olarak paylaşılmıştır. Ekteki tabloda görüleceği üzere kazaların oluş sebeplerine ve firma isimlerine dair medyada bilgi eksikliği bulunmaktadır. Bu sebeple oluş sebepleri ve f irma büyüklüğüne dair yeterli yorum yapılamamaktadır.


Rapor araştırması yapılırken firma isimlerinin sadece %23’ünün basına yansıdığı görülmüştür. Firma isimlerinin basına yansıtılmaması akıllarda çeşitli soru işaretleri yaratmaktadır. Firma isimlerinin ticari kimliğe zarar vermesi düşüncesiyle yapılan bu davranış firmaların konuyla ilgili önlemleri yerine getirmesinde bir engel taşıyabilmektedir.


Yangın ve patlamaların yaşandığı firma büyüklükleri çeşitlilik göstermektedir. Gerek büyük endüstriyel tesislerde gerek atölye tipi üretim yapılan yerlerde yangın ve patlamalar yaşanmakta olup, ölüm, yaralanma ve büyük maddi kayıplara sebep olmaktadır.


Ekonomik kriz sebebiyle sık sık konuşulan endüstriyel yangınların iflas durumundaki firmalar tarafından kasıtlı olarak çıkarıldığı iddiasına temkinli yaklaşılmalıdır. Bu tarz yangınlar olduğunu kabul etmekle birlikte endüstriyel yangın ve patlamaların asıl sebebi olduğunu söylemek, gerçek sebeplerinin kamuoyunda görünmemesine neden olacaktır. Raporda da açıkça görüldüğü üzere endüstriyel yangın ve patlamaların ortak sebebi gerekli yangın, patlama, proses ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasıdır. Kasıtlı çıkarılan yangın ve patlamalar ise münferit olup her bir olay için ayrı ayrı kanıtlanmaya muhtaçtır.


Başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde yangın ve patlamaların önemli bir kısmının artık yaşam alanlarının yanı başında hatta içinde kalan tesislerde gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum plansız yerleşim ve sanayileşmenin İstanbul halkı için çok önemli bir risk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak daha önceki benzer açıklamalarımızda da söylediğimiz üzere riskli üretim tesisleri Organize Sanayi Bölgeleri’nde toplanmalı ve yaşam alanlarına risk oluşturmamalıdır. Özellikle kimya sektörüne ait tesislerinin Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) toplanması gerekmektedir. OSB’ler kurulurken bölgenin ekolojik, lojistik, halk ve çevre sağlığı açısından bu yükü kaldırıp kaldırmayacağı meslek örgütleri, bölge halkı, STK‘ların görüşleri alınarak karar verilmeli, OSB’ler etkin bir şekilde yetkili merciler tarafından denetlenmelidir.


Basından görülebildiği kadarıyla oluş şekli itibariyle birçok yangın ve patlama elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz genleşmesi, malzemenin veya ekipmanın aşırı ısınması, yanıcı gaz ve sıvıların uygun şekilde depolanmaması, kaynak vb. açık alevle yapılan işlerde kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların yapılmaması gibi basit sebeplerle meydana gelmektedir.


2019 yılı içerisinde çıkan endüstriyel yangınlar incelendiğinde ilginç bir durumla karşı karşıya kalmaktayız. Gerçekleşen yangınların önemli bir kısmında, yangın hala devam ederken çalışanların binalara girerek işyerinin maddi varlıklarını kurtarmaya çalıştıkları görülmektedir. Bu durum, yangın sonucu gerçekleşen yaralanma ve ölüm vakaları ile çalışanların ekonomik durumu arasında bir bağlantı olabileceğini göstermektedir. İşsizliğin bu kadar yoğun olduğu dönemlerde çalışanların işini ve işyerini kaybetme korkusundan kaynaklı olarak işverenin takdirini kazanmak amacıyla böylesi çok tehlikeli davranışlara yönelebildikleri söylenebilir, ancak yangına müdahale kısmında insani dürtüler de rol oynamaktadır. Endüstriyel yangınlarda çalışanlar Acil Durum Planlarına göre hareket etmeli, hızlı bir şekilde toplanma noktasında toplanmalı ve içerde mahsur kalanlar varsa itfaiye ve eğitimli ekipler tarafından kurtarılmalıdır. Yapıdaki yangın diğer yanıcı malzemelere sıçrayıp çok hızlı büyüyebilir, patlama yaşanabilir ve yanıcı malzemelere bağlı olmakla birlikte boğucu ve zehirleyici özellik gösterebilir. Bu sebeple yangına müdahale eden itfaiye ve işyerinin yangınla mücadele ekibi dahi yangına önce kendi güvenliklerini sağlayarak müdahale etmelidirler.