1- İş Güvenliği Uzmanı KONTROL, DENETİM, TEBLİĞ Görevlerini Yerine Getirmişse Kusurlu Bulunmayacağı (Yargıtay 12.CD 2016/4331)
Asıl işveren (yüklenici – müteahhit firma) ile alt işveren (taşeron) arasındaki sözleşmeden doğan yükümlülüklerin bağlayıcı olduğu; İSG Sorumlusu Taahhütnamesinin ne anlama geldiği; ayrıca iş güvenliği uzmanının, gerekli denetim ve kontrol görevlerini yerine getirerek, tespit edilen eksikliklerin taşeron firmaya bildirilmesi noktasında bir kusurunun bulunmayacağına dair Yargıtay kararıdır. (Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4764 E. , 2016/4331 K.)
Önemli Başlıklar :
Ø İSG Katip ataması olmasa bile, İSG Sorumlusu taahhütnamesindeki hükümler bağlayıcıdır.
Ø İSG Katipten atalı bir iş güvenliği uzmanının bulunup bulunmaması asıl işveren ile taşeron arasındaki hukuki sözleşmenin ihlalidir, taşeronun ceza sorumluluğunu etkilemez. (Kararda İSG Sorumlusu ve şantiye şefi görevlendirilmesi işverenlerin yükümlülükleri için yeterli görülmüştür.)
Ø İş güvenliği uzmanının, gerekli denetim ve kontrol görevlerini yerine getirerek, tespit edilen eksikliklerin taşeron firmaya bildirilmesi halinde yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır.
Ø Asıl işveren ile alt yüklenici arasındaki sözleşmede, iş güvenliğinden alt yüklenicinin sorumlu olduğu yazıyorsa, asıl işverenin sorumluluğu kalkar.
Ø Belgelerde ve sözleşmelerde ne yazıyorsa, Yargıtay o doğrultuda karar vermiştir.
Kim Kimi Suçlamış :
Taşeron firma sahipleri: Kendi firmalarının şantiye şefi, A sınıfı uzman, Firma İSG Sorumlusu
Taşeron firma şantiye şefi: A sınıfı uzman, Firma İSG Sorumlusu
Firma İSG Sorumlusu: Firma şantiye şefi
Asıl İşveren İGU: Taşeron firma
Mahkemenin suçlu bulduğu kişiler :
Taşeron işvereni, Asıl işveren iş güvenliği uzmanı
Yargıtay tarafından suçlu bulunan kişiler :
Taşeron şantiye şefi ve İSG Sorumlusu (çünkü belgelerde isg önlemlerinin bu kişiler tarafından alınması gerektiği yazıyor)
Yargıtay kararından elde edilen bilgilere göre özet olarak;
Ölümlü iş kazası inşaat şantiyesinde, kaba yapı taşeronu çalışanın otopark kısmında bir alt kata düşmesi ile meydana gelmiştir. Kazazede kazadan sadece altı gün önce işe başlamış, kalıpçı olarak işe alınmasına rağmen, temizlik işlerine bakmakta; teslim edilecek katların temizliği ile ilgilenmektedir.
İşçinin akşam mesai bitiminde işini bitirip koğuşlara dönerken (metinden net olarak anlaşılmamakla birlikte) GEÇİT ya da ŞAFT gibi bir yerden düştüğü anlaşılmaktadır.
Yine metinden anlaşıldığı kadarı ile, uygun korkuluk bulunmamakta, olanlar uygun sabitlenmeden durmakta, ince demir kullanıldığından esneyebilmektedir. Ayrıca korkuluk olmayan yerlerde ikaz bantları çekilmekle yetinilmiştir. Betonarme kenarları korkuluklar ile korunmamaktadır. Uyarı ikaz afiş ve levhaları yoktur. Bazı bölgelerde aydınlatma yetersizdir. Şaftlar kapak ve parmaklı gibi önlemler alınmamıştır.
Taşeron firma tarafından sahada şantiye şefi ve İSG Sorumlusu görevlendirilmiştir. Atanan A sınıfı İGU ise kazadan bir ay önce istifa etmiş, yerine başka bir İGU ataması yapılmamıştır.
Taşeron firma sahipleri; şantiye şefi ve iş güvenliği uzmanı ile anlaştıklarını ve atadıklarını, ayrıca başka bir iş güvenliği uzmanını İSG Sorumlusu olarak görevlendirdiklerini, ancak atalı uzmanın olaydan bir ay önce istifa ettiğini ifade etmişlerdir.
Taşeron firma şantiye şefi, A sınıfı İGU’nun istifa etmesi sebebi ile, iş güvenliğinin görevlendirilen İSG Sorumlusu tarafından yerine getirildiğini, iş yerinde görülen güvenlik tedbirleri ve eksikliklerle ilgili gerekli çalışmaları da bu kişinin yaptığını belirtmiş; mahkeme kusur yokluğundan şantiye şefi hakkında takipsizlik kararı vermiştir.
Taşeron Firma İSG Sorumlusu, istifa ederek ayrılan A sınıfı İGU’nun yanında İSG sorumlusu olarak işe başladığını, inşaat sahasındaki işçi sağlığı ve güvenliğiyle alakalı yapmış olduğu denetimlerde gördüğü eksiklikleri A sınıfı İGU’ya bildirmekle yükümlü olduğunu, ancak bu kişinin olay öncesi 08.11.2012 tarihinde işten ayrılması sebebiyle yerine yeni bir İSG uzmanı temin edilemediğinden, bu görevi kendisinin yürüttüğünü, ancak kendisinin İSG uzmanlık sertifikasının bulunmadığını, kendisinin iş yerinde bulunan eksiklikleri firma şantiye şefine bildirmekle görevli olduğunu belirtmiş; mahkeme kusur yokluğundan İSG Sorumlusu hakkında takipsizlik kararı vermiştir.
Ancak, İSG Sorumlusu her ne kadar o şekilde ifade vermişse de, kendisine imzalatılan Taahhütnamesinde,
“İşçilerine karşı doğrudan doğruya işveren vekili durumunda olduğundan şantiyede kendine ayrılan yerde ve işlerde iş kazası ve meslek hastalıkları olmaması için tüm önlemleri hiçbir uyarı veya yazışmaya meydan vermeden almak ve işyerinde uygulanmakta olan kurallara uymak, her türlü araç ve gereçleri sağlamak, iş yerinde bulundurmak, işçilerine kullandırmak, ve bu konularda işçilerine sürekli eğitim vermek, çalıştırdığı işçilerini gerek işe alırken gerekse işin devamı boyunca genel iş güvenliği kuralları ile koruyucu malzemelerin kullanımı konularında ve şantiyedeki iş kazası ve meslek hastalığı riskleri hakkında sürekli olarak eğitmek, asıl işveren tarafından iş güvenliği konularında verilecek gerek yazılı gerekse sözlü talimatları geciktirmeden ve itiraz etmeden yerine getirmek, şantiyede faaliyette bulundukları yerlerde düzenli olarak iş güvenliği denetimlerini ve kontrollerini yapmak, kendi sorumluluk alanındaki kontrolleri yapmak ve gözlemlenen emniyetsiz durum ve davranışları gidermek, işçilerine kayma ve düşme tehlikesi bulunan yerler ile korkuluğu bulunmayan boşluk içinde veya döşeme kenarlarında çalışanlara paraşüt tipi emniyet kemeri, çelik burunlu ayakkabı, vermek ve kullandırmak” gibi yükümlülüklerinin bulunduğu yazılıdır.
Yargıtay; taşeron firma sahipleri hakkında “şantiye şefi ve İSG sorumlusu görevlendirildiği; atalı İGU’nun olmamasının ise asıl işverenle imzalanan sözleşme hukukundan kaynaklı bir yükümlülüğün ihlali olduğu, bu durumun ceza sorumluğu ile ilgisinin bulunmadığı; bu sebeple taşeron işverenleri için bir ihmal ve bu bağlamda kusur sorumluluğundan bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkeme asıl işverenin iş güvenliği uzmanını kusurlu bulmuşsa da, Yargıtay, asıl işveren ile alt işveren arasında imzalanan sözleşme ve eklerinde, iş sağlığı ve güvenliğinden ehil bir firma olan taşeronun sorumlu olacağına ilişkin hükümler gözetildiğinde, asıl işveren ve yetkililerinin kusurundan bahsedilemeyeceği, kaldı ki; asıl işveren iş güvenliği uzmanı tarafından olay öncesi çeşitli zamanlarda şantiye alanında yapılan denetimlerde, alt işveren tarafından çalışma alanında A sınıfı iş güvenliği uzmanının bulundurulmadığı, sahada çalışanların çoğunun yüksekte çalışma eğitimlerinin olmadığı, sürekli uyarılara rağmen işçilerin emniyet kemersiz çalıştıkları, 1,30 cm'den yüksek döşeme kenarlarına gerekli standartlarda düşmeye karşı uygun korkulukların yapılmadığı, işçilerin gelip geçtiği yerlerde kullanılan merdiven ve platformların etrafının belirtilen standartlarda halat zincir veya ahşap korkuluklar ile çevrilmediği, bina içindeki boşlukların düşmeye karşı uygun ve yeterli yükseklikte sağlam korkuluk veya ağ platformları ya da başka yolla kapatılmadığı, defalarca tehlikeli ve riskli çalışmalarda yapılan uyarılara rağmen tehlikeli ve riskli çalışmalara devam edildiği tespit edilerek alt işveren firma hakkında yaptırım uygulandığı anlaşılmakla, asıl işveren A sınıfı iş güvenliği uzmanının gerekli denetim ve kontrol görevlerini yerine getirerek, tespit edilen eksikliklerin taşeron firmaya bildirilmesi noktasında da bir kusurunun bulunmadığına hükmetmiştir.