İş Kazaları
. İşverenin verdiği ve/veya iş sözleşmesi gereği çalışanın yürütmekte olduğu bir işle ilgili olarak önceden öngörülemeyen, beklenmedik bir zamanda aniden ortaya çıkan ve istenmeyen bir nedenden dolayı ortaya çıkan olaylar işkazası olarak tanımlanır. Yargıtay, iş yerinde meydana gelen her türlü zararlandırıcı olayı, sadece iş yerinde meydana gelmiş olmasını dikkate alarak iş kazası olarak değerlendirmiştir. Bu noktadan hareketle meydana gelen bir kazanın iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için iş yeri kavramı önemlidir. 5510 sayılı Sosyal Siortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11. Maddesinde ; “İş yeri, sigortalı sayılanların maddi olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir. İş yerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da iş yerinden sayılır ” denilmektedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda ise iş yeri ; mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyonu, şekilde tanımlanmıştır.
•Bu nedenle iş yeri tanımı kapsamına giren çalışma alanlarında gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınması, sürekli ve etkin bir çalışma ortamı gözetimi programı uygulanması ve tüm çalışanların yeterli ve uygun eğitim programlarına katılmalarının sağlanması ile iş kazaları büyük oranda önlenebilir.