İşletmelerde Halkla İlişkiler

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-05-12 18:11:55
  • Son Güncelleme: 2019-05-12 18:11:55
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 974464
  •    1004
  •    7
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/nv6VvR

. İşletmeler çevredeki tüm kişi, grup ve örgütlerde etkin iletişim içinde olmaları için ilişkilerini, iletişimlerini ve etkileşimlerini sağlıklı bir temelde sürdürmeleri gerekir. Bu ancak işletmelerin halka ilişkiler işlevi sayesinde başarılabilecek bir işlevdir. İşletmelerin dış çevre ile ilişkileri de başta halkla ilişkiler olmak üzere; propaganda, reklâm, piyasa araştırması vb. gibi etkinliklerle yerine getirilebilir. Halkla ilişkiler örgüt içi dışı ilişkilerin tümünü kapsar ve bu yönüyle örgütsel iletişim ile benzer bir anlama sahiptir. Nihayet örgüt çalışanları da onun çevresinde yer alan halkın bir parçasıdır. Bu nedenle, bir örgütün çevresinde yer alan halkla etkileşimi hem halkla ilişkiler hem de örgütsel iletişim konusu içerisinde değerlendirilebilir.

• Halkla ilişkilerin temel amacı ve var oluş nedeni, halkı, başka bir ifadeyle kamuoyunu etkilemektir. Toplumu etkilemek, ya zor kullanmakla, ya para ile satın almakla ya da inandırmakla olur. İnandırmanın temel amacı ise iknadır. Bu ilişki ve iletişim kurmayı gerektirir. Halkın yeniliğe ve değişime uyum sağlaması, işletme faaliyetlerinden haberdar olması, ancak örgütsel iletişimle ve halkla ilişkilerle olabilir. Bugün açık toplumlarda halkın inanmadığı, desteklemediği, benimsemediği ve beğenmediği malları ve hizmetleri uzun süre sürdürmek kolay olmamaktadır. Bugün artık bir şirket yöneticisinin olduğu kadar en alt düzeyde çalışanların da halkla ilişkilerin temel ilkelerini ve yöntemlerini bilerek hareket etmesi gerekmektedir. Bilgi ve iletişim çağı işletmesi olmak bunu gerekli kılmaktadır.

. Halkla ilişkiler örgütsel kimlik, imaj ve itibar bakımından da önem taşımaktadır. Kurumsal itibarın inşası bir süreçtir ve tüm süreçlerin yönetilmesi gerektiği gibi kurumsal itibarın da yönetilmesi gerekir. Zira kurumsal itibar sahibi olmak uzun bir zaman alırken, itibarın kaybı anlarla ifade edilecek bir zaman diliminde olabilmektedir. Kurumsal itibar bir algı durumu olduğu için kurumun iç ve dış paydaşlarının algılarının kurum lehine dönüştürülmesi için çaba göstermek gerekir. Bu da ancak kurumsal itibarın etkin biçimde yönetilmesi ile mümkün olabilir. Kurumsal paydaşların algılarının kurum lehine dönüştürülmesi için “kurumsal itibar yönetimini” disiplinler arası bir yaklaşımla ele almak gerekir. Toplam Kalite Yönetimi ve İnsan Kaynakları Yönetimi gibi çağdaş yönetim yaklaşımlarının yanında, örgütsel yapı, sistem ve işleyişin kurumsal itibar sağlayacak tarzda tasarımlanması gerekir.