İstanbul Avcılar İlçesi Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı

  • Oluşturulma Tarihi : 2020-07-25 23:50:39
  • Son Güncelleme: 2020-07-25 23:50:39
  • Yazar/Hazırlayan: İBB Kandilli Rasathanesi
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 530039
  •    273
  •    3
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/1Pa1Vm

Mw=7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde, Avcılar’daki binaların ortalama %39’unun hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir. Binaların ortalama %34’ünün hafif, %21’inin orta, %5’inin ağır ve %1’inin de çok ağır hasar görmesi beklenmektedir. Avcılar’da, analiz edilen toplam bina sayısı 26.762’dir. Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur. Senaryo depreminde, Avcılar’daki binaların yaklaşık %27’sinın (yaklaşık 7.039 bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 19.723 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması beklenmektedir.


Mw=7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminin, en kötü senaryo olan gece meydana gelmesi halinde, Avcılar’da ortalama 465 civarında can kaybı meydana gelebileceği, yaklaşık 239 kişinin ağır yaralanabileceği ve 1.385 kişinin de hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülmektedir.


Avcılar 1999 Kocaeli ve Düzce depremleri sonrasında en çok hasar alan ilçelerden biridir.1999 depremi sonra birçok yıkılan bina tekrar yapılmış ya da güçlendirilmiştir. Bu doğrultuda alınabilecek önlemler açısından ilçenin kentleşme karakterine bakıldığında, Avcılar’ın yerleşim dokusu olarak yoğun ve sık yapı stoğuna sahip olduğu ve yapıların büyük oranda 1-4 kat aralığında yer aldığı görülmektedir. Yapı yaşları baz alındığında ise yapıların yaklaşık %63’ünün 2000 ve öncesi yıllarda inşa edildiği tespit edilmiştir. Deprem kaynaklı riskin azaltılmasına yönelik eylemlerde, önceliğin bu yapı grupları olması gerektiği düşünülmektedir. Risk azaltma eylemleri planlanırken de tekil yapı ölçeğinde değil, en azından ada bazlı veya bölgesel yaklaşımların benimsenmesi önemlidir. Üstyapı odaklı çözümlemelerin yanında, altyapı sisteminin de sürdürülebilir ve dayanıklı nitelikte olması bütüncül bir çözümleme için gerekli görülmektedir. Yapısal eylemlere ek olarak, ilçe genelinde uygulanabilecek eğitim, farkındalık ve görünürlük çalışmaları ile vatandaşların afet riski farkındalığının ve bireysel önlem seviyelerinin arttırılması, riskin azaltılmasında kritik öneme sahiptir.