Kafa Travmalarında Acil ve Efektif Yaklaşım Ilkeleri
Kafa travması basit bir baş ağrısından ölüme kadar değişik sonuçlara yol açabilecek bir süreçtir.
Yüksek mortalite oranı ve kötü prognozu nedeniyle nörotravma önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Kafa travması sık görülen, çoğu zaman eşlik eden diğer travmalar nedeniyle multidisipliner yaklaşım gerektiren bir halk sağlığı sorunu olup, uzun dönem sekel rehabilitasyonu gerektirebileceği için tüm dünyada sosyoekonomik bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Travma sonrası beyin hasarının yanı sıra çoklu organ yaralanmaları da eşlik edebileceği için acil servise girişinden itibaren çok yönlü değerlendirilmesi gerekir.
Solunum düzensizliklerine ikincil olarak gelişen hipoksi veya hiperkarbi durumlarında hastanın entübe edilerek solunumun kontrol altına alınması gerekir.
Yine kan kaybına ikincil gelişen hipotansiyon ve aneminin kendisi beyin beslenmesini doğrudan etkileyeceği için kan transfüzyonu yapılması gerekebilir.Bu amaçla hemoglobin/hematokrit değerleri önem teşkil eder.
Nöbet hikayesi mevcut olan hastada hiponatremi veya hipoglisemi gibi metabolik düzensizliklerin düzeltilmesi ve tedaviye antiepileptik ilaçların eklenmesi gerekebilmektedir.
Travma sonrası ateş bulgularıyla başvuran hastanın beyaz küre değerleri kontrol edilmeli ve olası menenjit tanısına yönelik tetkikler yapılmalıdır.
İşyerinde oluşabilecek kafa travmalarının morbidite, mortalite ve maliyeti göz önüne alındığında, koruyucu önlemlerin alınması öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Bu bakımdan işyeri hekimliği sorumluluğu alanında bulunan işyerlerinde çalışan sağlığıyla ilgili gerekli önlemlerin alınması ve kontrollerinin düzenli olarak yapılması kafa travmalarının oluşmasının engellenmesi açısından ciddi önem arzetmektedir.