Kentsel Dönüşüm Sürecinde ASBEST Sağlık ve Güvenlik Önlemleri
Asbest
Eski Yunanca’dan alınmış “Asbestos” kelimesi “yok edilemez” anlamına gelir.
Asbest, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineraldir.
Bir doğal silikat minerali olan asbestin özellikleri nedeniyle insanlar ile birlikteliği eski çağlara dayanır.
19. yüz yıl itibariyle (1820‘lerde) endüstri devriminde, ısı, elektrik, sürtünme ve asitlere dayanıklı olması yüzünden bir çok işyerlerinde kullanıldığı için "sihirli mineral" olarak anılırken, 20. yüz yılın ikinci yarısından sonra karsinojenik olması ortaya çıkınca, ismi "öldürücü toz" olmuştur.
ASBEST KONTROLSÜZ VE DENETİMSİZ SÖKÜLMEMELİDİR!
Serbest asbest liflerine maruziyetinin sebep olabileceği hastalıklar:
* asbestoz
* mezotelyoma
* akciğer kanseri (bronşiyal karsinom)
* mide-bağırsak kanseri
Kullanım yasağı
* Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı,
* Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması,
* Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır
Uluslararası projelerde çevresel etkiler nedeni ile asbeste dikkat edilmekte ve büyük projelere kredi veren kredi kuruluşları, asbest ile ilgili standartları sorgulamaktadırlar.
Yerel firmalar binalardaki asbest sökümünde geçecek süreden ve maliyetlerden, yerel yönetimler de yetersiz kadroları ve prosedürler nedeni ile binaların asbestten temizlenmesinden kaçınmaktadırlar.
Kentsel dönüşüm de asbest in kontrolu ile hızlı dönen ekonominin yavaşlamasından da korkulduğundan, ilgili yönetmeliklere yaptırım getirilmemektedir.
Asbest atıklarını kabul eden bertaraf tesisi Türkiye’de 3 adettir. Bunlar Kula, Kocaeli ve İstanbul’dadır. Sökülen asbestleri bertaraf için bu merkezlere götürmek zorunludur.
Batman’dan, Antalya’dan, Trabzon gibi vb uzak illerden bu tesislere asbestleri taşımak hem risk, hem büyük maliyettir. Üstelik bertaraf tesisine yakındaki illere göre uzakta olanlar için haksız bir rekabet de oluşmaktadır
Ülkemizde bina yıkım yetkisi yerel yönetimlerdedir. Binalar yıkılmadan önce Hafriyat (2004) ve asbest yönetmeliğine (2013) göre asbest başta olmak üzere diğer tehlikeli maddelerden temizlenmeli, bu temizlik laboratuvar sonuçları ile de belgelenmelidir. Daha sonra yıkım için gerekli diğer koşullar sağlanmış ise; yıkıma izin verilmelidir. Ancak ülkemizde henüz yıkım yönetmeliği bulunmamaktadır.
2015 yılında ilk kez İstanbul’da Kadıköy Belediyesi yönetmeliklere uyarak binaların asbestten temizlendiğinin belgelenmesi sonrası yıkıma izin vermeye başlamıştır. Daha sonra İstanbul da bir kaç belediye daha uygulamaya geçmiştir. Diğer büyük şehirlerde ve Anadolu da ise herhangi bir uygulama bulunmamaktadır.
Asbest en iyi izolasyon malzemesi olması sebebi ile binaların çatılarında (eternit), yer döşemelerinde (marley ve yapıştırıcısı), kazanlarda, borularda, contalarda kullanılmıştır. Asbest en tehlikeli maddeler sınıfındadır. Kullanımı, alım satımı ülkemizde de yasaktır. 0.3 mikrondan küçük bir asbest parçasının solunması durumunda, akciğer zarı kanserine yol açtığı tespit edilmiştir.
Çalışanların asbest yıkım, söküm, uzaklaştırma, tamir ve bakım çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesi gerekmektedir.
* Ülkemizde sınır değer 0.1lif/cm3
* AB de.0.01lif/cm3
7 milyon bina yıkımını kontrol edecek asbest uzman sayısı da, az ve yetersizdir. Türkiye’de Akredite SEM mikroskobuna sahip tek bir asbest laboratuvarı vardır.
Asbest Laboratuvarlarının, asbest uzmanlarının ve asbest bertaraf tesislerinin azlığı bir gerçektir. Asbest bilinci olmayan yöneticiler ile de ülkemizde asbestten korunmak çok zordur.
Halk ve yöneticiler bilinçlendirilmeli, kişisel koruyucu uygulamalar tanıtılmalıdır. Acil önlem planları yapılmalı.
İnsanlar kanser tanısı konulduktan sonra asbesti öğrenmemelidir.
Asbest sökümün yasasında Kervan yolda düzülür mantığıyla hareket edilmeye devam edilir ise gelecek yıllarda mezotelyoma vakalarında daha da artış olacaktır.
Asbest Kullanım Alanları
Asbest, ısıya, sürtünme ve alkali ortama karşı dayanıklı, yüksek gerilme direncine sahip, lifsel, fleksibl (kolay bükülüp şekil verilebilen) ve ticari önemi olan bir silikat mineralidir.
Asbest söküm uzmanı:
İşveren tarafından sorumluluk verilen ve Bakanlıkça kurulan Komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını bitirerek, sınavda başarılı olup kurs bitirme belgesi alan kişi
Asbest söküm çalışanı:
Bakanlıkça kurulan Komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını tamamlamış ve kurs bitirme belgesi almış çalışan kişi
Kayıtların tutulması
Asbestle çalışılan işyerlerinde işverenler aşağıda belirtilen kayıtları tutmak ve bunları saklamakla yükümlüdürler:
Asbest söküm uzmanları ve/veya çalışanları istihdam eden işveren, asbest sökümü yapan çalışanların yaptıkları işleri, çalışma süresini ve maruziyet düzeyini belirten kayıtları tutar ve saklar.
Kayıtlar en az 40 yıl süreyle saklanır.
İşyerinin çalışanlarıyla devri halinde kayıtlar devredilen işletmeye teslim edilir.
İşyerinde faaliyetin sona ermesi halinde işveren kayıtları Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne vermek zorundadır.
Sosyal Güvenlik Kurumunca tespit edilen veya Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen asbestoz ve mezotelyoma vakaları ile ilgili kayıtlar bu Kurum tarafından tutulur.
Risk değerlendirmesi
İşveren, asbest tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda, asbestin türü ve fiziksel özellikleri ile çalışanların maruziyet derecesini dikkate alarak risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
Önerilerimiz:
Harfiyat yasasına göre yıkım yetkisi yerel yönetimdedir.. Asbest ve diğer tehlikeli maddeler ile ilgili Bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
Yerel yönetimler, yıkım için tehlikeli madde envanter zorunluluğu getirmelidir. Bunun için de yasal düzenleme getirilmelidir.
Bu envanter uygun akreditasyona sahip laboratuvarlarca yapılmalıdır. Asbest söküm uzmanı, tehlikeli madde uzmanı ve uygun akreditasyona sahip laboratuvarlar tarafından yıkım planı hazırlanmalı ve yıkım denetlenmelidir. Yıkım esnasında oluşan ölcüm ve analizler yine uygun akreditasyona sahip laboratuvarlarca yapılmalıdır.