Kentsel Risklerin Azaltılması

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-05-31 03:34:54
  • Son Güncelleme: 2019-06-20 10:14:36
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 034402
  •    479
  •    4
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/9hZy1N

Tarihteki ilk yerleşmelerin meydana gelişinden bugüne kadar geçen süreç içerisinde, şehirlerin yapısı gelişip değişse de, temel kuruluş amacı “yerleşmeler, insanların güven içinde yaşamlarını devam ettirdiği ve barınma, çalışma ve dinlenme ihtiyaçlarını karşıladığı alanlardır” şeklinde hep aynı kalmıştır.

Ancak, bu tanımlamada geçen “güven içinde yaşama” unsuru birçok defa doğal tehditlerin doğal afetlere dönüşümüyle derinden sarsılmıştır.

Bazı şehirler, doğanın beklenmedik ve yıkıcı gücü nedeniyle ancak yıllar sonra arkeologların uzun ve titiz çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarken (ör: Pompei), bazıları ise defalarca “küllerinden” yeniden doğmuştur (ör: İstanbul). 

Her şeye rağmen, hayatta ve ayakta kalma becerisine sahip olan insanoğlu, afetlerle olan mücadelesini bilim ve teknolojik gelişmelerin yardımıyla hep bir adım öteye taşımıştır.

Bugün ulaştığımız noktada, depremler, yanardağ patlamaları, fırtınalar vb. hala gündelik yaşamımızı ve güvenliğimizi tehdit etse de, ne tür önlemler alarak kayıplarımızı en aza indireceğimizi bilmekteyiz.

Ancak temel sorun bu bilgilerin uygulamaya geçme aşamasında yaşanmaktadır.

Geçmişte sayısız deprem yaşanmış olsa da, 1999 depremleri ve sonuçları afetlere ilişkin tüm sistemi derinden sarsmış ve en acil şekilde yeniden düzenleme ihtiyacını gündeme getirmiştir. 

Afetlerle başa çıkma stratejilerini tartışmaya başlamadan önce, “depremlere karşı neden bu kadar zayıf kaldık?” sorusunun cevabını bulmamız gerekmektedir.

Yapıların tekil zayıflıklarının yanı sıra, karmaşık ve yoğun bir süreçten geçerek, mekana yansıtılan şehir planlarının tek bir noktasında yapılan değişiklik tüm şehirsel sistemi etkileyebileceği gibi, parçalar halinde planlama yapmak da şehirsel sistemin işlerliğine engel olabilmektedir.

Bu noktada, afetler, bir şehirde nelerin doğru nelerin ise yanlış yapıldığını gösteren turnusol kağıtlarıdır.

Kentsel risklerin azaltılmasında, şehirleri oluşturan alt sistemlerin işleyişleri ve birbirleriyle etkileşimlerinin anlaşılması gerekmektedir.