KKDİK Yönetmeliği Kapsamında Atık ve Geri Kazanılmış Maddeler için Rehber

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-09-13 22:47:31
  • Son Güncelleme: 2019-09-13 22:49:04
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 393401
  •    445
  •    10
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/j3FR99

GERİ KAZANIMI YAPILAN MADDE GRUPLARI

1. Kağıt

Geri dönüştürülmüş kağıt ağırlıklı olarak selüloz hamurundan oluşur. Selüloz hamuru Ek 4’te yer almaktadır. Dolayısıyla kayıt, alt kullanıcı ve değerlendirme yükümlülüklerinden muaftır. Geri dönüştürülmüş kağıt pigment, yapıştırıcı ve dolgu maddesi gibi başka maddeleri içerebilir. Geri dönüşüm ve geri dönüşüm prosesi göz önüne alındığında, selüloz hamurunda belirli bir işlevi olmayan maddeler safsızlık olarak kabul edilir ve bu yüzden kayıt, alt kullanıcı ve değerlendirme yükümlülüklerinden muaftır.

2. Cam

Bilimsel literatüre göre cam, bir maddeden ziyade maddenin halidir. Yasal amaçlar için cam, birçok UVCB maddesi gibi, en iyi şekilde başlangıç maddeleri ve imalat prosesi ile tanımlanabilir. Cam için farklı EINECS numaraları vardır. cam, monoksit, kimyasallar(EC: 295-731-7), cam, oksit, kalsiyum,magnezyum,potasyum, sodyum fosfosilikat (EC: 305-415-3), cam, oksit, kalsiyum, magnezyum, sodyum fosfosilikat (EC: 305-416-9) ve cam,oksit, kimyasallar (EC: 266-046-0). Ek 5 Madde 11’de belirtilen cam türleri kayıttan muaftır.

Geri dönüştürülmüş cam; kağıt, yapıştırıcı, boya veya plastik, kauçuk, kum, metal, taş ve seramik gibi bileşenleri içerebilir. Eğer bu maddelerin geri kazanılmış materyal içindeki varlığı istenmeyen bir durum ise yani geri kazanılmış materyal içinde belirli bir işlevi yoksa ve miktarı % 20’nin altında ise bu maddeler kirlilik olarak kabul edilebilir. Bu yüzden Ek 5’te belirtilen muafiyet şartlarını sağlayan cam türlerinden ve kirliliklerden oluşan geri kazanılmış cam kayıt, alt kullanıcı ve değerlendirme yükümlülüklerinden muaftır.

3. Metaller

Cevher, cevher konsantreleri veya ikincil kaynaklardan elde edilen saf metaller belirli bir miktar kirlilik içerseler bile KKDİK kapsamında madde olarak kabul edilirler. Maddelerin kayıt yükümlülüğü, maddelerin daha önceden kayıtlı olup olmamasına ve ilgili güvenlik bilgilerinin mevcut olup olmamasına bağlıdır.

Alaşımlar, özel karışımlar olarak kabul edilir ve bu karışımların içindeki maddeler kayda tabidir. Hurda alaşımlardan geri kazanım yapılarak elde edilen metaller genelde özel karışımdır fakat kirlilik ihtiva eden metal olarak kabul edildikleri durumlar da (örneğin geri kazanımın asıl amacının bir metali geri kazanmak olduğu ve diğer metallerin kirlilik olarak kabul edildiği durumlar) vardır. Bu durum, nihai alaşımda miktarları değişken veya sınırlı olan veya atıktaki veya hurdadaki miktarı bilinmeyen metaller için de geçerlidir. Bu durumlarda bu metallerin miktarları kirlilik olarak kabul edilir. Geri kazanımı istenen ve geri kazanılmış materyalde belirli bir işlevi olan tüm bileşenler (örneğin nikel veya krom) ayrı birer madde olarak kabul edilir.

Metal geri kazanımı yapılan atıkların bazı kısımlarında ara sıra bulunan bileşenler veya geri kazanılmış materyallerde belirli bir işlevi olmayan bileşenler kirlilik olarak kabul edilir(örneğin molibden bazı çelik türlerinde bulunur, diğer çelik türlerinde bulunmaz).

Geri kazanılmış metaller bazı koşullar altında doğrudan eşya üretiminde kullanılabilir. Bu metallerin eşyadan tasarlanan salınımı olmadığı takdirde kayıt yükümlülükleri uygulanmaz.

Bazı metaller basit ve oldukça saf materyallerden (örneğin inşaat ürünlerinden Al, Cu, Pb ve Zn) elde edilebildiği gibi bazen saf metaller çok karmaşık materyallerden(örneğin elektronik hurdalardan bakır) elde edilir. Diğer metaller (örneğin çelik ürünlerinde bulunan Mo, Cr, Ni) saf metal olarak geri kazanılamaz ve yeni metal alaşımların imalatında kullanılır. Bazı metal bileşikleri (örneğin antimon trioksit, plastiklerde kullanılan Pb ve Cd bazlı stabilizatörler) doğrudan plastik master batch’lerden geri kazanılabilir.

Atık olarak değerlendirilen hurdalardan geri kazanım yoluyla elde edilen ve rafine edilen metallerin saf metale dönüştürülmesi mevcut rafine teknolojisi, atık hurdada bulunan metal miktarı, geri kazanılacak materyalin değeri ve maliyeti gibi faktörlere bağlı olduğu için metallerin içindeki kirlilikler değişkenlik gösterebilir. Geri kazanılmış metaller doğrudan başka özel karışımlara ilave edilirken, nihai kullanıma bağlı olarak metaller bazı durumlarda kirlilik olarak, bazı durumlarda ise bileşen olarak kabul edilebilir.

Geri kazanılmış metaller, birincil metallerin kullanıldığı amaçlar için kullanılabilir çünkü geri kazanım işlemi genellikle metalin özelliklerinin bozulmasına neden olmaz. Bu yüzden kullanımları aynı kabul edilir. Böyle bir durumda kayıtlı maddenin güvenlik bilgilerinin geri kazanımı yapılan madde için kullanılması uygun ve yeterli olabilir.

4. Topaklar (Aggregates)

Bu dökümanda topak deyince inşaatlarda kullanılan inorganik materyallerin (örneğin çimento, taşlar) işlenmesi sonucunda, termal veya diğer modifikasyonların (örneğin işlem görmemiş cüruf, cürufların işlenmesi sonucu oluşan atıklar, uçucu kül) olduğu endüstriyel prosesler kullanılarak işlem gören minerallerden oluşan belirli topaklar anlaşılmalıdır.

Bu tür geri kazanım yapılan topakların, eşya olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi veya bunların tek başına madde veya karışım içerisinde madde olup olmadığı sorusu akla gelmektedir.

İnşaatlardan geri kazanılmış topaklar, tek başına veya karışım içersinde beton, doğal taşlar, duvar, seramikler( örneğin çatı kiremitleri) ve/veya asfalt gibi materyallerden oluşur. Geri kazanılmış topakların demiryolu balastları, inşaat mühendisliği çalışmaları ve yollar gibi çok yaygın kullanım alanları vardır. Topak kullanılmasındaki temel amaç kararlılık ve bozunmaya karşı direnç sağlamaktır. Bu uygulamada şekil, yüzey veya tasarım kimyasal bileşimden daha önemli ise geri kazanılmış topak “eşya” olarak kabul edilebilir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi, bu durum materyalin tasarımı, şekli veya yüzeyinin tasarlanarak belirlendiği ve imalatı sırasında( örneğin EN 12620, 13043 veya 13242 gibi kabul edilmiş topak standartlarını karşılamak için) eşyaya verildiği durumlar için geçerlidir. Eğer materyalin şekli, yüzeyi veya tasarımı eğer materyalin fonksiyonunun materyalin kimyasal bileşimden daha önemli olduğunu belirlemiyorsa, o zaman topak, eşya tanımı ile paralel olmaz ve bu yüzden de “tek başına madde” veya “karışım içerisinde bir madde” olarak kabul edilmelidir. Aşağıda farklı geri kazanılmış topaklara örnekler verilmiştir.

İnşaatlardan ve yıkım atıklarından elde edilen topaklar

İnşaat ve yıkım atıklarından elde edilen topakların tanecikleri, kullanım alanlarına bağlı olarak (örneğin asfalt kaplamaları) belirli bir şekil ve yüzey özelliklerine sahip olarak üretilirler. Bu taneciklerin şekli, taneciklerin en uzun boyut ve en küçük boyut oranı kullanılarak tanımlanır. EN 933-3 ve 933-4 standartları bu tür parçacıkların şeklinin belirlenmesinde kullanılan metotlardır. Böyle bir parçacığın yüzeyi, parçacığın mikro ve makro kıvrımı ile tanımlanır. İnşaat ve yıkım atıklarından elde edilen topakların taneciklerinin şekli ve yüzeyi, taneciklerin işlevinin, taneciklerin kimyasal bileşimden daha büyük ölçüde olduğunu belirler. Gerekli olan kimyasal özellikler topağın maksimum çözünürlüğü ile sınırlıdır. Eğer topak çözünür ise işlevini yerine getiremez. Bu nedenle bu tanecikler KKDİK Yönetmeliği kapsamında eşya tanımına göre “eşya” olarak kabul edilir.

5. Demir cürufu

Demir-çelik sektörü tarafından üretilen cürufların çoğu UVCB madde olarak kayıt edilecek ve beton ve çimento imalatı gibi uygulamalarda kullanılacaktır. Bu uygulamalarda cürufun su altında sertleşme özelliği önemlidir. Bu yüzden cürufun kimyasal özelliğinin daha önemli olduğu açıkça görülmektedir. Sonuç olarak demir cürufu, madde olarak kabul edilir. Aynı şekilde diğer metalürjik proseslerden elde edilen cüruf da madde olarak değerlendirilmelidir.

6. İnce kül

İnce kül amorf ve kristal yapılı silikon dioksit, alüminyum oksit, demir oksit, kalsiyum oksit ve karbonun homojen olmayan karışımından oluşur. İnce külün çimento, çimento klinkeri ve harcı, dolgular ve yapısal dolgular, yumuşak toprağın stabilize edilmesi, yol alt temelleri ve asfalt betonunda mineral dolgu maddesi olarak yaygın kullanımları vardır. İnce külün kullanımında kimyasal bileşim, taneciklerin şeklinden, yüzeyinden veya tasarımından daha önemlidir. Bu yüzden ince kül, UVCB madde olarak kabul edilir. Geri kazanım yapılmış topaklar, tek başına veya karışım içerisinde maddedir. KKDİK kapsamındaki durumunun tam olarak belirlenmesi ve KKDİK Madde 2(5)’de belirtilen muafiyetin uygulanıp uygulanmayacağının doğrulanması gerekir.

Topakların KKDİK kapsamındaki durumunun tam olarak belirlenmesi için aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır:

a) Bu materyallerden bazıları( örneğin bazı cüruflar ve çeşitli eritme veya metalurjik proseslerin kalıntıları) genellikle UVCB maddelerdir. Fakat bu materyallerin çok bileşenli madde(geri kazanım prosesi sonucunda oluşan ve birkaç bileşenden oluşan madde) olduğu durumlar da vardır.

b) Bazı geri kazanılmış topaklar, kayıt, değerlendirme ve alt-kullanıcı yükümlülüklerinden muaftır. Örnek olarak kimyasal modifikasyona uğramamış mineraller(örneğin doğal taşlar) veya kimyasal olarak modifikasyona uğramamış ve tehlikeli olarak sınıflandırılmayan doğal maddeler(örneğin ağaçlar).

c) Geri kazanılmış topağın tek bir ana bileşen içermesi durumunda(muhtemelen kirlilikler de içerir) bunlar tek bileşenli maddedir. Birkaç bileşenden oluşması durumunda, bu bileşenler ayrı birer madde ( yani geri kazanılmış topak karışım) olarak veya karmaşık bir UVCB maddesinin bileşenleri olarak değerlendirilir. Geri kazanım işlemi sonucunda oluşan maddenin tek başına madde (tek bileşenli, çok bileşenli veya UVCB) veya karışım içerisinde bir madde olup olmadığına karar vermek geri kazanım yapan üreticinin sorumluluğundadır.

Geri kazanım yapılan topağın kayıt durumunun belirlenmesinde, topağın kaynağına ilişkin bilgilerin bilinmesi materyal içindeki bileşenlerin belirlenmesi ve bu bileşenlerin safsızlık veya ayrı birer madde olarak değerlendirilmesi için önemlidir. Bileşenlerin miktarının %20’nin üzerinde olması durumunda atık materyalinin analiz ettirilmesi kayda tabi maddelerin belirlenmesi için gereklidir.

7. Kauçuk

Geri kazanılmış kauçuk, polimerlerin (örneğin stiren bütadien(SBR), kauçuk) ve doğal kauçuğun yanı sıra dolgu maddesi(siyah karbon, silika..) görevi gören maddeleri de içerebilir. Geri kazanılmış kauçukta bulunan ve istem dışı geri kazanılmış diğer bileşenlerin miktarı % 20’nin altında ise bu bileşenler, kirlilik olarak kabul edilir. Geri kazanılmış kauçuğun üreticisinin geri kazanılmış kauçukta bulunan kirliklerin ve az miktardaki bileşenlerin kimyasal yapılarını tanımlaması ve miktarlarını belirlemesi gerekir. Geri dönüşüm işleminde geri kazanımı istenilen temel maddeler, SBR ve doğal kauçuk gibi polimerlerdir. Atık kauçuk doğrudan birincil kauçuğa ilave edilerek eşya üretiminde kullanılabilir ve tasarlanan salınım yoksa kayıt yükümlülüğü uygulanmaz. Eğer eşya içindeki kauçuk, polimer tanımını sağlıyorsa kayıt yükümlülüğü yoktur. Dolayısıyla geri dönüşüm yapanın, KKDİK kapsamındaki muafiyetlerden yararlanıp yararlanamayacağını değerlendirmesi gerekir. Kauçuğa eklenen diğer maddeler örneğin dolgu maddelerinin (karbon siyahı, silika) KKDİK Madde 2(5)’de belirtilen muafiyetler kapsamında olduğunun belgelenmesi gerekir.

Kauçuğu geri kazananın, geri kazanılmış kauçuğun kullanım alanlarının orijinal kauçuğun kayıt dosyasında yer aldığından emin olması gerekir. Böyle bir durum var ise kayıtlı maddenin mevcut güvenlik bilgileri geri kazanılmış kauçuk için yeterli olabilir. Bu durum safsızlıklar ( pigmentler, katkı maddeleri vb.) için geçerli değildir. Çünkü orijinal maddenin kimyasal güvenlik değerlendirmesi sadece belirli uygulamaları kapsayabilir. Geri kazanım yapan, maddenin olası tehlikelerini tanımlamak ve kayıt edilen maddeden elde edilen güvenlik bilgilerinin geri kazanılmış maddeye uygulanıp uygulanamayacağına karar vermek için geri kazanılmış maddenin bileşimine ilişkin bilgi edinmelidir.

8. Baz Yağlar

Geri kazanılmış baz yağ, madde isimlendirme ve tanımlama rehberine göre KKDİK Yönetmeliği kapsamında UVCB madde olarak kabul edilir. Baz yağlarla çalışan sektörler bunu böyle kabul eder. Bu maddelere genellikle baz yağlar denir ve varsa ilgili EINECS numaraları ile tanımlanır. İstenerek geri kazanılmış baz yağlar, madde olarak düşünülmeli ve KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5)’de belirtilen muafiyetten yararlanıp yararlanmayacağı kontrol edilmelidir. Baz yağları, KKDİK Yönetmeliği Ek 4 ve Ek 5’in de belirtilen muafiyetlerden yararlanamaz. KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5) belirtilen muafiyetlerin dışında muafiyet uygulanması olası değildir.

Baz yağlarının geri kazanımı, oldukça gelişmiş olan geri kazanım proseslerini gerektirir. Bu şartlar altında, uygulanan geri kazanım prosesinden dolayı baz yağının kendisinden oluşan bir kirlilik söz konusu değildir. Eğer böyle herhangi bir kirlilik söz konusu ise bu kirliliklerin miktarı %20’nin çok altındadır. Geri kazanım işleminin sonucunda elde edilen baz yağı, orijinal baz yağa çok benzer ve geri kazanılmış baz yağın madde aynılığı tespit edilebilir ve böylece KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5)’de belirtilen muafiyetten yararlanabilir.

Az gelişmiş geri kazanım tekniklerinin kullanılması sonucu elde edilen baz yağ, temel kirlilikler uzaklaştırılmasına rağmen, orijinal baz yağın kalitesinden çok uzaktır. Bu, poli-aromatik hidrokarbon gibi kirliliklerin bulunmasından dolayıdır. Az gelişmiş geri kazanım tekniklerinin kullanılması sonucu elde edilen baz yağın, kayıtlı baz yağ ile aynı olduğunun belirlenmesi işleminin zor olması, önemli kayıplara yol açan buharlaştırma ve yakma proseslerinin kullanılması veya orijinal baz yağın kullanımı sırasında yeni maddelerin ilave edilmesinden dolayıdır.

Prensip olarak, geri kazanım işlemini yapanın baz yağın aynı olduğunu belirlemesi ve gerekli bilgilere sahip olması koşuluyla, geri kazanılmış madde için KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5)’de belirtilen muafiyet şartlarından yararlanması mümkündür.

Kısaca, geri kazanılmış baz yağlarının kullanım alanları, kayıtlı orijinal baz yağın kullanım alanları ile aynı olmayabilir. Uygulanan geri kazanım prosesine bağlı olarak, bu baz yağlar aynı amaç için kullanılabilir veya yağlama özelliklerini kaybetmişlerse yakıt olarak kullanılabilir.

9. Polimerler

Polimeri geri kazanan, geri kazanılmış polimer içinde bulunan diğer maddeleri(polimerin görünüşünü veya fiziko-kimyasal özelliklerini değiştiren maddeler) de tanımlamalıdır. Bu duruma seçici geri kazanım yapıldığı hallerde rastlanır. İstenerek geri kazanılmış madde safsızlık (kirlilik) olarak değerlendirilmez. Madde olarak kabul edilir ve KKDİK Madde 2(5)’de belirtilen muafiyetten yararlanıp yararlanmayacağı kontrol edilir. Bu nedenle geri kazanılmış materyalin, karışım içinde bir madde olarak değerlendirilmesi tavsiye edilir( örneğin yumuşak PVC’nin seçici geri kazanımında, yumuşatıcıların eğer daha önceden kayıt ettirilmemişse kayıt ettirilmesi gerekebilir).

Geri kazanımı yapılacak polimerlerin yapısında bulunan maddelerden kaynaklanan kirlilikler monomerlerin kayıt dosyalarında kayıt ettirilmişse tekrar kayıt ettirilmeleri gerekmez. Geri kazanılmış polimerde bulunan fakat istenmeyen kirlilikler (örneğin geri kazanılmış materyalde artık bir işlevi olmayan pigmentler, polimer imalatından sonra oluşan kirlilikler) miktarı % 20’yi geçmemesi kaydıyla kirlilik olarak kabul edilir. Kirlilik miktarının %20’nin üzerinde olması halinde kirlilik ”madde” olarak kabul edilir.

Geri kazanılmış polimer materyalinin durumunu belirlemek için orijinal polimer materyaline ilişkin bilgilerin elde edilmesi, polimer materyali içinde bulunan bileşenlerin belirlenmesi ve bu bileşenlerin kirlilik veya ayrı bir madde olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi açısından önemlidir. Polimeri geri kazanan, geri kazanılmış polimer içindeki tehlikeli bileşenlerin ve kirliliklerin miktarına ve kimliğine ilişkin bilgiye sahip olmalıdır.

Önemli miktarda kirliliğin olmadığı bazı durumlarda analiz gerekli değildir(örneğin saf halde kullanılan polimerden geri kazanım yapılırsa). Bazı durumlarda polimer materyalinin kaynağını dikkate almadan da geri kazanılmış polimer materyalinin yapısını belirlemek mümkündür. Çeşitli plastik eşyalardan geri dönüşüm yapanlara yardımcı olmak amacıyla yaygın olarak kullanılan 6 tane geri dönüştürülebilir plastik reçineye 1-6 arasında plastik tanımlama numarası verilmiştir. 7 numara, geri dönüştürülebilir veya dönüştürülemez her çeşit plastikleri göstermektedir. Bu kodlardan her birini dahil etmek için standart semboller mevcuttur. Geri dönüştürülebilen ve yaygın olarak kullanılan 6 tane polimerin olması, polimerlerin imalatında kullanılan monomerlere ilişkin bilgilerin verilmesinde kolaylık sağlar.

Bileşimin bilinmemesi durumunda, geri kazanılmış polimerleri UVCB madde olarak değerlendirme seçeneği de mevcuttur.

KKDİK Yönetmeliği kapsamında polimerlerin kaydı yapılmasına rağmen polimerin üreticisinin veya ithalatçısının KKDİK Yönetmeliği Madde 7(3)’te belirtilen koşullara uygun olarak polimerin imalatında kullanılan monomerleri ve diğer yardımcı maddeleri kayıt ettirmesi gerekir. Aynı şekilde geri kazanılmış polimerlerin KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5)’de belirtilen muafiyet şartlarından yararlanabilmesi için monomerlerin ve diğer yardımcı maddelerin kayıt altın alaınması gerekir. Geri kazanılmış polimerin sınıflandırılması ve etiketlenmesinin yanı sıra zararlılık profilinin belirlenmesi için monomer içindeki kirliliklerin tanımlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Çoğu kez atık polimerler, Türkiye piyasasından toplanır. Böylece polimerleri geri kazananlar, polimerin imalatında kullanılan monomer ve diğer yardımcı maddelerin kayıt ettirilmiş olması şartıyla, KKDİK Yönetmeliği Madde 7(3)’de belirtilen koşulları sağlayan geri kazanılmış polimerlerin imalatında kullanılan monomer ve diğer yardımcı maddelerin kayıt işleminden muaftır. Ayrıca geri kazananların, monomerle ilgili KKDİK Yönetmeliği Madde 27 ve 28’de belirtilen güvenlik bilgilerine sahip olması gerekir çünkü monomer kayda tabidir. Bu amaçla geri kazanılmış materyallerin bileşenlerine ilişkin mevcut tüm bilgiler göz önünde bulundurulmalıdır.

10. Çözücüler

Geri kazanılmış çözücüler, KKDİK kapsamında tek bir madde veya UVCB madde olarak tanımlanabilir. Bu kapsamda geri kazanılmış çözücüler, endüstriyel uygulamalarda kullanılan hidrokarbonlar, yapısında halojen ve oksijen bulunan hidrokarbonlardır. Bu sınıflandırmada pek çok çözücü toluen veya aseton gibi tek bir kimyasal madde olabileceği gibi örneğin petrol distillatları gibi UVCB maddeler de olabilir. KKDİK Yönetmeliği Madde 2(5) de belirtilen muafiyet geri kazanılmış çözücülerin çoğuna uygulanabilir. Çözücüler her zaman KKDİK Yönetmeliği Ek 4 ve Ek 5’inde listelenen muafiyetlerden yararlanamayabilir. Bu tür geri kazanım aynı maddenin elde edilmesini sağlamaz. Pek çok çözücü için geri kazanılmış çözücü ile kaydı yapılmış çözücünün aynı olduğu belirlenmiştir. Genellikle kullanılan geri kazanım işleminden dolayı solventin kendisinden gelen kirlilik oluşmaz. Eğer böyle her hangi bir kirlilik varsa miktarı % 20’den azdır. Fakat her bir bileşenin madde aynılığı için iyi tanımlandığı ve maddelerin karışım halinde geri kazanılması da mümkündür. Böyle bir durumda sonuç karışım olarak değerlendirilir.

Çözücülerin tanımlanmış kullanımları çözücünün orijinal kayıt dosyasında tanımlanan kullanımlar ile genellikle aynıdır. Fakat bazı sektörlerde geri kazanılmış çözücülerin tekrar kullanımlarına (örneğin ilaç endüstrisi) kısıtlama getirilmiş olabilir.