Kovid-19 Salgını ve Sonrası Psikolojik ve Sosyolojik Değerlendirmeler

  • Oluşturulma Tarihi : 2020-08-03 23:04:52
  • Son Güncelleme: 2020-08-04 20:24:58
  • Yazar/Hazırlayan: Polis Akademisi Yayınları
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 642330
  •    237
  •    6
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/89datK

• Salgının kitlesel psikoloji üzerindeki önemli anlık etkilerinden biri korku ve kaygı düzeylerindeki artıştır. Buna bağlı olarak tutum ve davranış kalıplarında değişiklikler beklenebilir. Örneğin salgınla birlikte görülme sıklığı artacak olan ölüm korkusu ve yaygın dehşet hissi, insanların benlik saygılarını etkilediğinden, bu saygıyı tamir etmek için insanlar kültürel değerlerine ve inanç sistemlerine daha fazla sahip çıkmaya yönelirler.

• Salgın sırasında kültürel içe kapanma söz konusu olabileceğinden, komplo teorilerine inanma durumunda artış olur ve yabancı düşmanlığı artabilir.

• Salgın sırasında işe gitmek zorunda olanlar; salgından korunma imkanları ortalamanın altında olanlar; yakınlarını veya tanıdıklarını salgın nedeniyle kaybedenler gibi kırılgan gruplar arasında çaresizlik, umutsuzluk ve yas durumu dirençli psikolojik sorunlara yola açabilir.

• Salgın karşısında ciddi bir önlem olan sosyal izolasyon, zaman içerisinde bireyler üzerinde nöro-psikolojik açıdan olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.

• Salgın, teknolojik araçlarla yaygın iletişim kurmanın önemli olduğunu göstermiştir. Öte yandan sosyal medyanın ve iletişim teknolojilerinin günlük yaşamdaki rolünün artmasıyla orta yaşlarda teknolojik bağımlılık oranında artış beklenebilir.


• Salgının olumsuz etkilerinin yanında olumlu bir takım sonuçları da olabilir. Örneğin aile bağlarının güçlenmesi, dayanışma, yoksullara yardım, sınıflar arası empati gibi konularda kalıcı bir takım gelişmeler beklenebilir.

• Diğer bir olumlu sonuç da, salgın karşısında rasyonel tutumlar geliştirmek bakımından bilimsel araştırmaların önemine ve genel anlamda bilime karşı kütlesel düzeyde ilginin ve saygının artması olarak görülebilir.

• Salgın sonrasında bazı teknolojik uygulamaların hızla yaygınlaşmasını sağlayacağı öngörülmektedir. Yapay zeka; kişisel verilerin depolanması ve paylaşımı; bireylerin izlenmesi, bu uygulama alanlarının başında gelmektedir.

• Salgının, uluslararası örgütlenmeler üzerinde köklü etkileri olacağı öngörülmektedir. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü’nün varlığı ve fonksiyonları ciddi anlamda sorgulanmaya başlanmış; Örgüt’e önemli finansal kaynak sağlayan ABD 2020 yılının Nisan ayında bu kaynağı durdurduğunu açıklamıştır. Bu durum, yeni ve daha işlevsel bir küresel sağlık örgütlenmesine doğru geçişin ilk işareti olarak görülebilir.

• Salgının insanların hijyen, sosyal mesafe, tüketim ve tasarruf alışkanlıklarında ve davranışlarında kalıcı değişiklikler getirmesi ve bu alanlarda yeni normların gelişmesine aracılık etmesi öngörülmektedir.

• Salgın, sosyal güvenlik anlayışında ve uygulamalarında değişiklikleri getirecektir. Kovid-19 salgınıyla birlikte özellikle ABD gibi bireyciliğin ön planda olduğu ülkelerde ekonomik imkanlardan yoksun bireylerin sosyal güvenceden de yoksun olmasının, aslında bireysel bir konu olmadığı, toplumun tamamını ilgilendiren bir sistemik soruna kolaylıkla dönüşebildiği görülmüştür.