MPOX (Maymun Çiçeği) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
1. Yeni bir hastalık mıdır?
Mpox (eski adıyla maymun çiçeği) hastalığı yeni bir hastalık değildir. Maymunlarda 1958’de tespit edildikten sonra insanlarda ilk olgu 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görülmüştür. Ardından Nijerya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti başta olmak üzere, Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu 11 ülkede bu hastalık görülmeye devam etti. Bu dönemde Mpox’un o bölgelerdeki gerçek sıklığı tam olarak tanımlanamasa da, Afrika’da her yıl birkaç yüz olgu olduğu tahmin edilmekteydi. 2022 yılına kadar hastalık zaman zaman Afrika kıtasından infekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınmakta, buralarda az sayıda insanın etkilendiği, bölgesel olgu kümelenmeleri izlenmekteydi.
2. Neden şimdi bu kadar dikkat çekti? Dünyada devam eden salgının boyutu nedir?
2022 yılına kadar Afrika dışında görülen olguların tamamının Afrika’dan gelen insanlar veya Afrika’dan getirtilen kemirgenlerden kaynaklandığı bilinmekteydi. Ancak 2022 Mayıs ayından itibaren, başta Avrupa ve ABD olmak üzere tüm dünyada, Afrika’yla veya oradan gelmiş hayvanlarla teması olmayan kişilerde de Mpox tanımlandı ve hastalık, hasta kişilerden yayılarak günümüze kadar yüz binden fazla kişiyi etkileyen bir salgına yol açtı. Mpox’ın 2022 yılında Afrika dışında ilk kez yaygınlık kazanıp, Türkiye dahil yaklaşık 100 ülkede tespit edildiği bu salgın nedeniyle 2023 yılında DSÖ tarafından küresel halk sağlığı acil durumu ilan edildi. Bu sayede ülkelerin surveyans (takip), savunmasız grupların aşılanması gibi önlemleri alması sağlanarak salgın 2023 sonuna doğru kontrol altına alındı. Ardından da Mayıs 2023’te DSÖ tarafından küresel acil durum sonlandırıldı. Ancak tüm dünyada Mpox olguları az sayıda olmakla birlikte günümüze kadar görülmeye devam etti.
2023’ten itibaren Afrika’da, özellikle Kongo’da olmak üzere, daha ağır seyirli infeksiyon yapabilen bir suş olan Soy 1’in bir alt tipinin (1b) yol açtığı ciddi bir Mpox salgını başladı. Bu salgında, sadece Kongo’da 2024 Ocak’tan itibaren şu ana kadar 15 bin kişi hastalandı, 461 kişi hayatını kaybetti; Ruanda, Burundi ve Uganda gibi komşu ülkelere de yayılım oldu. Bu nedenle Afrika CDC 13 Ağustos 2024’te, DSÖ de 14 Ağustos 2024’te Mpox salgını için yeniden uluslararası halk sağlığı acil durumu ilan etti. Bu ilanın esas amacı ülkeleri tanı, surveyans, bağışıklama ve tedavi açısından gerekli önlemleri almaları, bunlar için kaynak ayırmaları konusunda uyarmak ve böylece salgının kontrol altına alınmasını sağlamaktır.
3. Hastalığın etkeni biliniyor mu?
Evet, hastalığın etkeni Mpox virusu (Monkeypox Virus) çiçek virusuna akraba bir DNA virusudur. Orta ve Batı Afrika’da iki farklı genetik alt tipinin hastalık yaptığı bilinmektedir. Batı Afrika alt tipi (soy 2), Orta Afrika (Kongo Havzası) alt tipine (Soy 1) kıyasla daha hafif seyirli hastalık yapmaktadır. 2022 yılında ülkemiz dahil Afrika dışındaki ülkeleri de etkileyen salgında Soy 2 denilen ve daha hafif infeksiyon yaptığı görülmüş olan virus suşu etkiliyken, 2023’te Kongo’da başlayarak yayılan ve halen devam eden salgında daha ağır seyirli infeksiyon yapabilen Soy 1’in alt tipi olan 1b suşu etkili olmaktadır. Bu suşun geçirdiği mutasyonlarla insanlar arasında daha kolay bulaşabilme özelliği de kazanmış olabileceğinden kaygılanılmaktadır.
4. Virus insana maymunlardan mı bulaşmaktadır?
Eski adında “maymun” geçmekle birlikte maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen bir hastalıktır. Hastalığın adının maymun çiçeği yerine “Mpox” olarak isimlendirilmesinin nedeni hastalık isimlendirilmelerinde hayvan veya bölge isminin geçmesinin ayrımcılığa, etiketlenmeye yol açabilmesidir.
Mpox virusunun doğadaki rezervuarları ve doğal döngüsü tam olarak bilinmemektedir. Virus şimdiye kadar doğal ortamdaki hayvanlardan iki kez izole edilebilmiştir. İlk olarak 1985 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Ekvator bölgesinde Afrika sincabından izole edilmiştir. İkincisi de 2012 yılında Fildişi Sahilleri’ndeki yağmur ormanlarında “mangabey” isimli bir maymun türüne ait ölü bir yavru primattan izole edilmiştir. Doğal rezervuar bu nedenle belirsizliğini korumaktadır.
5. Virus insana nasıl bulaşmaktadır?
Virus insana, infekte hayvan, infekte insan veya virusla kirlenmiş cansız maddeler (giysiler, havlu, çarşaf vb.) ile yakın temas sonucunda bulaşmaktadır. Virus sağlıklı kişilere ciltteki gözle görülemeyecek çatlaklar/çizikler, mukozalar (ağız, burun, göz) veya solunum sistemi aracılığıyla girer. İnfekte hayvandan insanlara (zoonotik) bulaşma ısırık, tırmalama, hayvanın kan ve vücut sıvılarıyla veya etiyle temas, lezyonlara direkt temas veya tüm bunlarla kirlenmiş cansız materyalden indirekt yolla gerçekleşebilmektedir.
Virusun insandan insana bulaşmasının esas olarak infekte insanın vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına doğrudan temasla direkt olarak veya yine bunlarla kirlenmiş cansız maddelerle temasla dolaylı olarak cilt ve mukozalar yoluyla olduğu bilinmektedir. 2022 salgınında özellikle erkeklerle seks yapan erkekler arasında olmak üzere cinsel ilişki sırasındaki yakın temas önemli bir bulaşma yoluyken, Kongo’da devam etmekte olan güncel salgında hem heteroseksüel cinsel ilişki sırasındaki temas hem de ev içindeki yakın temasla bulaşma olduğu, çocuklarda ve kadınlarda da hastalığın görüldüğü bildirilmiştir. Acil durum ilan edilen Kongo kaynaklı son salgında hastalananların üçte ikisini 15 yaş altı çocuklar oluşturmuştur.
6. Çiçek hastalığı ve Suçiçeği hastalığı ile benzer bir hastalık mıdır?
“Çiçek”li hastalıklar virusların neden olduğu birbirine benzer hastalıklardır. Dolayısıyla çiçek ve suçiçeğinde görülen cilt lezyonlarına benzer lezyonlar Mpox’da da görülmektedir. Ancak hem lezyonların vücuttaki yerleşimleri hem görüntüleri hem de seyirleri farklıdır. Ayrıca çiçek hastalığı aşı sayesinde yeryüzünden silinmiştir. Mpox’da lenf düğümlerinde şişme de olabilir. Yakın zamanda (son bir ay içinde) hastalığın görüldüğü Afrika, Avrupa ülkeleri, ABD gibi ülkelere gitmiş olan kişilerde veya hastalığın görüldüğü gruplarla (erkeklerle seks yapan erkekler, seks işçileri gibi) yakın teması olan kişilerde veya hasta birinin temaslılarında hastalık belirtilerinin görülmesi Mpox’u düşündürmelidir.
7. Belirti ve bulguları nelerdir?
Mpox hastalığı ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntülere) neden olur. Yakınmalar virusla temas ettikten sonra ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkar.
Hastalığı ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Bu belirti ve bulguların çoğu birçok hastalıkta görülebilir ancak lenf bezi şişliğinin olması özellikle çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir.
Ciltteki döküntüler ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar; gövdeden çok yüzde, kollarda ve bacaklarda görülür. Avuç içi ve ayak tabaklarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. 2022 salgınında özellikle rektal bölgede lezyonların gelişmesiyle proktit, yine tonsillalar üzerinde lezyonların gelişmesiyle tonsillit de sık görülmüştür.
Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda olabilir. Lezyonlar düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp (makül), deriden kabarık hale gelir (papül), ardından içleri berrak sıvı ile dolarak “vezikül” görünümü alırlar. Veziküllerin içindeki berrak sıvı sarımsı renkte bir sıvıya döner ve “püstüller” oluşur.
Püstüller kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle lezyonlar ortadan kalkar. Bu süreç genellikle 2-4 hafta sürer ve kendiliğinden iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel infeksiyonlar eklenebilir; zatürre, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir.
8. Belirtisiz infeksiyon olabilir mi?
Asemptomatik (belirtisiz) Mpox olguları bildirilse de bunun oldukça nadir bir durum olduğu ve hastalığın genellikle semptomatik seyrettiği bilinmektedir. İnfekte kişilerde belirtilerin ortaya çıkması bu kişilerin fark edilmesini ve izolasyona alınmasını sağlayacağından, Mpox’un toplumda COVID-19 veya belirtisizken bulaşan diğer infeksiyonlar kadar yayılması beklenmemektedir. Ancak Kongo’da etkili suşun daha hızlı ve tüm gruplarda yayılıyor olması kaygı yaratmaktadır.
9. Mpox ile temas etmiş kişiler ne kadar süre takip edilmelidir?
Mpox olduğu teyit edilen hayvan veya kişilerle temas etmiş olanlar, son temastan sonraki 21 gün boyunca belirti ve bulgular açısından izlenmelidir.
10. Hastalığın tanısı nasıl konulur?
Hastalığın tanınabilmesi için öncelikle akla gelmesi önemlidir. Hastalık belirtileri gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olan birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Mpox hastalığından şüphe edildiği durumlarda lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak paketlenmiş örneklerin ilgili laboratuvara gönderilmesi gereklidir. Tahmin edileceği gibi bu test rutin laboratuvarlarda yapılamaz, ancak gerekli malzemenin, personelin olduğu biyogüvenlik düzeyi 2 laboratuvarlarda yapılabilir. Günümüzde tanı PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ile virusa ait DNA’nın örneklerde gösterilmesine dayanmaktadır.
Mpox hastalığının tanısını kan örneklerinden koymak çok olanaklı değildir. Virus kanda çok kısa süre kaldığından PCR ile saptamak genellikle mümkün olmaz. Antijen ve antikor testleri de daha önce uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle her zaman doğru sonuç vermez.
11. Hastalık öldürücü müdür?
Mpox genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşmektedir. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır hastalık görülebilmektedir. Genel olarak hastalanan kişilerin %1-6’sı, çoğunluğu küçük çocuklar olmak üzere, maalesef kaybedilmektedir. Orta Afrika alt tipinde (soy 1) öldürücülük %11’e kadar çıkabilmektedir. Kongo’da şu anda devam eden bu suşa bağlı salgında ölüm oranı %5 civarındadır. 2022 salgınında ise ölüm oranı oldukça düşük olup <%1 olarak bildirilmiştir.
12. Tedavisi ve aşısı var mıdır?
Mpox hastalığı için yaygın kullanılan bir ilaç yoktur. Şimdiye kadar görülen olgular sidofovir, brinsidofovir, tekovirimat (ST-246) isimli antiviral ilaçlar ve çiçek immünoglobulini uygulanarak kontrol altına alınmıştır; ancak bunların etkinlikleri kesin olarak kanıtlanmamıştır, çalışmalar devam etmektedir. Tekovirimat isimli ilaç, hayvan ve insan çalışmalarından sonra 2022’de Avrupa İlaç Ajansı (EMA-European Medicine Agency) ve ABD FDA tarafından onaylanmıştır ancak dünyada yaygın olarak bulunmamaktadır.
ABD’de Mpox hastalığı için kullanılmak üzere 2019 yılında FDA tarafından onaylanmış JYNNEOSTM (Imvamune ve Imvanex adlarıyla da bilinmektedir) isimli aşı bulunmaktadır. Bu zayıflatılmış (atenüe) aşı, çiçek ve Mpox’a karşı etkili olup içinde Modifiye Vaccinia Virus Ankara suşu bulunmaktadır. Bu suş Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı Laboratuvarlarında büyük olasılıkla at çiçeği virusunun seri pasajlarıyla çiçek aşısı suşu olarak geliştirilmiş Vaccinia Ankara suşunun daha sonra Münih Üniversitesi’ndeki araştırıcılar tarafından daha güvenilir bir aşı sağlamak amacıyla tavuk fibroblast doku kültürlerinde yeniden seri pasajlanmasıyla elde edilmiştir. Temas sonrası da kullanılabilen bu aşının riskli gruplara, hastalarla riskli teması olanlara ve laboratuvarda bu tür viruslarla çalışanlara kullanılması önerilmektedir. Dünyada şu anda çok fazla sayıda aşı bulunmadığı için, var olan aşının esas olarak salgının olduğu Afrika’ya yönlendirilmesi gerekmektedir.
13. Çiçek aşısı Mpox’dan korur mu?
Dünya Sağlık Örgütü Afrika’daki tecrübelerden yola çıkarak çiçek aşısının Mpox’dan %85 kadar koruma sağlayacağını bildirmektedir. Ancak çiçek aşısı 1980’den beri uygulanmamaktadır. Bu nedenle çiçek aşısı yapılmış kişiler bugün 40-50 yaş ve üzerindeki kişilerdir. Aradan geçen bu uzun süre sonunda koruyuculuğun hangi düzeyde devam ettiğini söylemek zordur. 2022 salgınında aşılı kişilerde de aşılılardan daha az olmakla birlikte olgular tanımlanmıştır. Bununla birlikte Afrika’daki ev içi bulaşmaların çiçek aşısı olmuş kişilerde daha az olduğu ve ağır hastalıktan korundukları gözlenmiştir. Laboratuvarda Mpox şüpheli örneklerin mümkünse aşılanmış kişiler tarafından çalışılması önerilmektedir.
14. Pandemiye yol açma olasılığı var mıdır?
Mpox hastalığının belirti ve bulgularının belirgin olması, nadiren belirtisiz infeksiyon yapması, yakın ve uzun süreli temasla bulaşması, bir DNA virusu olduğundan daha az mutasyon geçirmesi ve kolay değişime uğramaması (COVID-19’daki gibi yeni varyantların çıkmaması) gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda COVID-19 gibi bir pandemiye yol açması pek beklenmemekteydi. Ancak devam etmekte olan 2023 salgınında tüm grupların etkilenmesi, daha hızlı yayılım olması ve daha yüksek oranda ölüm görülmesi nedenleriyle kaygılar artmıştır. Yine de esas olarak solunum yoluyla bulaşan bir virus olmadığı için COVID-19 benzeri bir büyük salgın yapması beklenmemektedir.
15. Türkiye’de olgu saptandı mı?
2022 yılında tüm dünyayı etkileyen Mpox salgını sırasında ülkemizde de olgular saptanmış, olguların surveyansı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmış, ancak toplam olgu sayıları açıklanmamıştır. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre ülkemizde 12 olgu tanımlanmıştır.
Kongo’da ortaya çıkıp komşu ülkelere de yayılan ve dün acil durum ilanı yapılan Mpox salgınıyla bağlantılı, Afrika dışı ülkelerde, dolayısıyla Türkiye’de şu ana kadar tanımlanmış bir olgu bulunmamaktadır.
16. Mpox’tan nasıl korunulabilir?
Hasta kişilerin tanımlanması, surveyansı, izolasyonu ve temaslılarının belirlenmesi, hasta kişilerle veya kullandığı eşyalarla temas edecek sağlık çalışanları ve ev halkının başta eldiven ve maske olmak üzere uygun kişisel koruyucu malzemeleri kullanması, hastalık açısından davranışsal veya mesleki riski bulunan grupların tanımlanarak bunların aşılanması, riskli teması olan kişilerin aşılanması, diğer temaslıların izlenmesi, gerekli ilaç ve aşıların sağlanması ve toplumun sağlık otoriteleri tarafından tüm süreçte doğru bir şekilde bilgilendirilmesi sayesinde hastalıktan korunulabilir ve hastalık toplumda kontrol altına alınabilir.