Patlama Riski Olan Ortamlarda Elektrik Tesisatının İş Güvenliği Açısından İncelenmesi
Günümüzde madenlerden akaryakıt istasyonlarına, petrol ve kimya tesislerinden un fabrikalarına kadar birçok sanayi kuruluşunda gerek işin doğası gerekse de diğer durumlardan dolayı (bakım, arıza) sızan veya ortaya çıkan gazlar patlayıcı bir ortama zemin hazırlar. Patlama riski olan ortamlarda yürütülen faaliyetler dikkat ve titizlikle yürütülmelidir. Eğer ortamın havasında bulunan patlama riski taşıyan maddelerin oranı tehlikeli bir seviyeye ulaşırsa, ortamda meydana gelen en ufak bir kıvılcımda bile patlama tehlikesi söz konusudur. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yayınladığı 2009-2012 yılları arasındaki istatistiklere göre patlama sonucu çıkan kazalarda toplam 1405 kişi iş kazası geçirmiştir. Bu sebeple söz konusu ortamlarda çalışanların bilinçli, kullandıkları ekipmanlar ile elektrik tesisatı ve ekipmanları ise patlamaya sebebiyet vermeyecek şekilde patlamaya karşı korumalı olmalıdır. Patlayıcı ortamın tarihçesine ve yapılan çalışmalara bakıldığında maden sektöründe başlayan çalışmaların zaman içerisinde teknolojinin gelişmesiyle beraber diğer sektörlere de yansıdığı görülmüştür. 19. yy. başlarından itibaren artan enerji ihtiyacı nedeniyle özelikle kömür ve petrol üretiminde gözlenen artışın etkisiyle elektrik enerjisi kullanımı da artmıştır. Özellikle maden ocaklarındaki metan gazı tehlikesi göz önünde bulundurularak, bu alanlarda kullanılacak elektrikli cihazların yaratabileceği tehlikeler üzerinde araştırmalar yapılmaya başlanmıştır.
1900’lerin başlarında elektrik kabloları gaz borularının içerisinden geçirilmeye başlanmış ve böylelikle günümüzdeki sistemin temelleri atılmıştır. Aynı tarihlerde Ġsviçre’de Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) kurulmuş ve bu komisyon sayesinde riskli ortamlar için güvenli cihazlarlar tasarlayan ve üreten yeni bir iş kolu oluşmaya başlamıştır. 1931’ de, gazlar için Sınıf I, tozlar için Sınıf II ve Sınıf III adlandırılması yapılmıştır. 1935 yılında ise Sınıf I alt bölmelere ayrılarak A,B,C ve D grupları meydana getirilmiştir. Aynı sene Alman standardı olan "Tehlikeli Ortamlarda Elektriksel Tesisatın Korunması" başlıklı standart yayımlanmıştır. 1938 yılında bu standart "Elektriksel Tesisat Gereksinimleri" ve "Elektriksel Cihazların Tasarım Gereksinimleri" olarak alt bölümlere ayrılmıştır. 1956 yılında kendinden emniyet kavramı Ulusal Elektrik Kodları (NEC) literatürüne girmiş, yine aynı yıl Bölge 2 tanımlaması Kuzey Amerika’da yapılmıştır. 1960'larda Avrupa Birliği (EC) ve Avrupa Ekonomik Topluluğu Standartlaşma Komisyonu (CENELEC) kurulmuştur. 1972 yılında Bölge (Zone) sistemi tanımlanarak 1975 yılında ilk Avrupa standartları oluşturulmuş ve "Patlamadan Korunma Yönetmeliği" yayımlanmıştır. 1978 yılında CENELEC tarafından yayınlanan Avrupa Standartları'nın ilk versiyonunda tesisat gereksinimleri yer almıştır. Elektrik sanayisinin gelişmesine takiben, elektrikli cihazların maden ocaklarında ve sanayi tesislerinde kullanımı için kurulan özel laboratuvarlarda deneyler yapılmaya başlanmıştır. Bu gelişmelerle birlikte birçok ülkede, maden ve diğer sanayi dalları için belirli standartlar hayata geçirilmiştir. 1996 yılına kadar patlayıcı ortam ve bu ortamlarda kullanılacak ekipmanlarla ilgili olarak her Avrupa ülkesinin ayrı standartları olmasına rağmen 1 Temmuz 2003' ten itibaren Patlayıcı Ortam Standartları (ATEX) Avrupa Birliği tarafından uygulanması zorunlu hale getirilmiştir. Türkiye’de ve dünyada “patlayıcı ortam” ve bu tip ortamlarda kullanılan elektrik aletleri hakkında Ġngilizce tabiri olan Explosion-Proof (Patlamaya Karşı Korumalı) kelimesi yerleşmiştir. Ġş sağlığı ve güvenliğinin temel ilkesi riskleri kaynağında yok etmek, eğer yok edilemiyorsa çalışanları risklerden izole ederek korumaktır. Bu kapsamda patlayıcı ortamlarda çalışırken elektrik kaynaklı risklerden korunmak içinde aynı yol izlenmelidir. Kullanılan elektrik tesisatı uluslararası standartlara uygun olmalı, düzenli bakım ve onarım faaliyetleri gerçekleştirilmeli, çalışanlar eğitimlerle bilgilendirilmelidir. Bu çalışmada patlama riski olan ortamlara sahip işyerlerinde elektrik tesisatı ile ilgili aldıkları önlemler konusunda durum tespiti yapılmış ve çalışanların söz konusu tehlikeler hakkında sahip olduğu bilgi ve farkındalık düzeyi anketlerle belirlenmiştir.