Risk Değerlendirmesi Atex Direktifleri

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-04-12 19:11:11
  • Son Güncelleme: 2021-01-04 12:58:48
  • Yazar/Hazırlayan: Özlem Özkılıç TİSK
  • Yükleyen: Burak Tuna
  • Doküman No: 241980
  •    2662
  •    180
  •    1
  •    1
  •    https://isg.email/Dn36dc

İş sağlığı ve güvenliği son yıllarda Avrupa Birliği’nin de en çok yoğunlaştığı

ve önem verdiği sosyal politika konularından birisi olmuştur. Avrupa

Komisyonunun belirlediği yeni iş sağlığı ve güvenliği stratejisi, “çalışma hayatındaki

değişimleri ve başta psiko-sosyal konularda olmak üzere yeni risklerin ortaya

çıkması durumunu göz önünde bulundurarak global bir iş sağlığı ve güvenliği

yaklaşımı” nı benimsemektedir. Tüm yeni yaklaşım direktiflerinin ekinde bulunan

“Temel Sağlık ve Güvenlik Gerekleri”, Avrupa Birliği ülkelerinde, 80’li yılların

ikinci yarısından itibaren iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı içerisinde yer alan risk

analizi ve risk değerlendirmesi kavramları ile de yakından ilgili bulunmaktadır.

Esasen, Avrupa Birliği hukukunda, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak iki alan

söz konusudur. Bunlar; ürün güvenliği ve işletme güvenliği’dir.

Yasalar ve yönetmelikler çalışma ve güvenlik şartlarına ilişkin sorumlulukları

tanımlar. Ülkeler arasında yasal mevzuat ve bunun uygulanması konusunda

birçok farklılıklar bulunmaktadır. Ancak bunların tümünde sistematik güvenlik

çalışması yapılması tezi savunulmaktadır. Mevzuatlardaki ortak konular aşağıda

verilmiştir:

• İşveren işyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlüdür,

• İşyerindeki sağlık, güvenlik ve çevre yönetimi yeterli seviyede düzenlenmiş

olmalıdır,

• Çalışanlar tehlikeler ve güvenli çalışma konusunda bilgilendirilmelidir,

• Tehlikeler tanımlanmalı ve değerlendirilmeli, gerekiyorsa azaltılmalı veya

ortadan kaldırılmalıdır.

Mevzuatlarda yer alan güvenliğe dair çalışmalar ise “Risk Değerlendirmesi”

yapılması vasıtası ile risklerin sistematik ve belgelenerek değerlendirilmesi şeklinde

istenmektedir. Birçok farklı ülkenin mevzuatında “risk değerlendirmesi”

terimi sıklıkla kullanılmakta, işverenlere yükümlülük olarak verilmekte ve risk

değerlendirme tekniklerinin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

Fakat risk analizi isteyen daha detaylı mevzuatlar da bulunmaktadır.

Bunlardan birisi AB’ne üye ülkelerin milli mevzuatlarına aktardıkları işyerinde

makine kullanımını düzenleyen 2006/42/EEC sayılı AB Direktifidir. Bunun

direktifin uygulanması, AB standartları tarafından desteklenmektedir.(IEC EN

12100, EN 13849 vb.). Tehlikeli kimyasallarla büyük endüstriyel kazaların meydana

gelebileceği işyerlerinde risk yönetimi ve daha ciddi risk değerlendirmelerinin

resmi olarak talep edilmesi eğilimi yüksektir. Avrupa’da, bu konular 1992 yılında değiştirilen 1982 tarihli Seveso Direktifi ile, ABD’de Temiz Hava Yasası

(Çevre Kirliliği Ajansı (EPA),1990) ile düzenlenmiştir. Diğer tipteki sanayi

kuruluşlarında, örneğin nükleer güç üreten ve açık deniz işletmelerinde sistematik

güvenlik analizi şartları bulunmaktadır.

İlgili tarafların en önemlisi; alınan güvenlik önlemlerinin yetersiz kalması

durumunda kazaya uğraması muhtemel tehlike kaynağına yakın çalışanlardır.

İşletme içerisinde iyi ugulanmış bir risk değerlendirmesi, güvenlik problemlerini

ortadan kaldırır, işyerindeki güven hissini ve güvenliği geliştirir. Bu türde bir analiz

için önerilen çalışan temsilcilerinin de katılımını sağlamaktır. Bu analizi geliştirir,

çalışanların tecrübelerinin dahil olmasını sağlar ve analizin şeffaflığını arttırır.

İşyerlerinde risklerle mücadele yöneticiler, tasarımcılar ve güvenlik uzmanları

gibi çeşitli alanlardan kişilerin katılımını gerektirir. Ancak işyerlerinde sağlık

ve güvenlik konusunda ana sorumluluk işverene aittir. Sorumlulukların

detayları ülkeden ülkeye farklılık gösterir, fakat işverenin sorumluluğu prensibi

genellikle geçerlidir. Bu sorumlulukların yerine getirilmesi için ve işyerinde

güvenliğin sağlanması için birçok durumda risk değerlendirmesi etkin bir yöntemdir.

Analiz sonuçlarının kayıtları, işyeri güvenliğinin yasal ve yeterli seviyede

sağlandığını göstermek için kullanılır. Risk değerlendirme uygulamalarının

faydalarını özet olarak sıralayacak olursak;

• İşletmede daha az kaza yaşanması,

• Kaza oluşumuna neden olabilecek faktörlerin sistematik olarak belirlenmesi

ve yok edilmesi,

• Tasarım sırasında sistematik analizle hataların ve problemlerin etkin şekilde

belirlenmesi, bu tip problemlerin önlenmesi ve sonradan çıkacak daha

büyük maliyetlerden kurtulma,

• Büyük kaza ve yangın vb. meydana gelme olasılığının azaltılması (eğer analiz

bunu amaçlamış ise), finansal olarak da daha düşük sigorta primleri.