Soma Maden Faciası
Maden Kazaları
1) Sayısal veriler Türkiye’nin, ölümlü maden kazaları ülkeler sıralamasında ilk sıradaki yerini yıllardır koruduğunu ortaya koymaktadır. Dünyanın diğer ülkelerinde yaşanan ölümlü maden kazaları nicelik ve nitelik olarak azalırken, Türkiye’de artmaktadır. Sorunun bir diğer vahim boyutu olaylar sonucu meydana gelen sakatlanmalar ve meslek hastalıklarına ilişkindir. En başta yaşama hakkı olmak üzere iş sağlığı ve güvenliği hakkına açıkça aykırı düşen bu acı olayların ve gelişmelerin, “madenciliğin doğası/ riski” ya da “kaçınılmazlık” kavramları ile açıklanabilmesine olanak yoktur.
Maden politikaları ve işletme hataları
(2) Maden kazalarının, ülkedeki maden politikasıyla doğrudan ilgisi bulunmaktadır: i) kömüre dayalı elektrik enerjisi politikası, ii) buna bağlı olarak yeraltı kömür üretiminin büyümesi ve iii) düşük maliyet için özelleştirme/ taşeronlaşmanın sektöre hakim kılınması, iv) üretim zorlaması olgusu, v) risk yönetiminde ve denetiminde yaşanan sorunlar, vı) işletme hataları maden kazalarına bağlanan zincirleme reaksiyonların en önemli halkalarını oluşturmaktadır.
Madencilik sektörünün diğer sektörlere göre yüksek riskli olması, meydana gelen kazaların önünün alınamayacağı ya da en azından zararların minimize edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Olayların seyri Türkiye’de madenlerin ve maden politikalarının yeniden yapılandırılmasını gerekli kılmaktadır. Ancak özellikle maden politikalarından kaynaklanan nedenlerle bu gerekliliğe uygun davranılmadığı gibi; günümüzdeki özelleştirme uygulamaları ile olsun, işletme hataları ile olsun facialara adeta davetiye çıkarılmaktadır. Olgular, faciaların neden olduğu mağduriyetlerin azalacağı konusunda iyimserlik aşılamaktan uzaktır.
Taşeronlaşma ve rödovans
(3) Diğer ülke örneklerinde üretimin belirli bir biriminde, uzmanlık gibi gereksinimlerden kaynaklanan nedenlerle ve çalışanların güvenlik/ güvenceleri korunarak uygulama alanı bulan taşeronluk; Türkiye’de salt maliyetlerin düşürülmesi amacıyla, çalışanların en başta; i) iş güvencelerine ve haklarına, ii) sendikal haklarına ve iii) iş güvenliklerine karşı denetimsiz bir uygulama alanı oluşturmuştur.
Soma madenlerinde taşeronluk sistemi, yasalar zorlanarak oluşturulan rödovans sözleşmeleri ile uygulamaya konmuş olup, üretimin neredeyse tamamı TKİ tarafından sözleşme tarafı taşeron şirketlere bırakılmıştır. Facianın meydana geldiği ocağın tabi olduğu alım garantili rödovans sisteminde TKİ madeninin işletmesini ihale yoluyla ve üretilecek kömüre baştan alım garantisi vererek; ton başına en düşük satış fiyatı taahhüt eden şirkete devretmektedir.
Yüksek kârlılık
(4) 2005 yılında uygulamaya konan rödovans sistemi somut olayda sözleşme tarafı olan hem TKİ, hem de Soma Kömür İşletmeleri AŞ açısından yüksek kârlı bir sistem olmuştur. TKİ ciroda ve kârda kamu kurumları arasında (2012) yılında ikinci sıraya yerleşirken; önceden ekonomik sıkıntı içerisinde olan Soma Kömür İşletmeleri AŞ, sistemin devreye girmesiyle rödovansla aldığı ocak işletmeleriyle sıçrama yapmış ve bağlı grubu 7 yılda en kârlı sektör olan madencilikte ikinciliğe yükselmiştir.