Yanıcı ve Toksit Sıvılar

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-05-09 21:42:35
  • Son Güncelleme: 2019-05-09 21:42:35
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 187458
  •    847
  •    17
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/9YbMxT

•Yanıcı madde, oksijen ve tutuşturucu kaynak biraraya gelince, tutuşma noktasına erişilmişse yanma olayı gerçekleşir. Yanmanın hızına, şiddetine ve seyrine göre olay parlama ve patlama olarak da nitelendirilir.

•Dietil eter, aseton, pentan gibi kolay buharlaşan sıvılar ateş kaynağına belli bir mesafede yaklaştırılınca kolaylıkla alev alabilirler.

•Her sıvının kendine özgü bir tutuşma noktası mevcuttur. Bu noktaya ulaşıldığında alev veya kıvılcım kaynağı yokken bile sıvılar tutuşabilir.

•Sülfürik asit, hidroklorik asit gibi kuvvetli asit ve çözeltiler, potasyum hidroksit, sodyum hidroksit gibi kuvvetli baz ve çözeltiler, krom trioksit gibi kuvvetli oksitleyici içeren çözeltiler korosif (aşındırıcı) madde sınıfına girer.

•Su hariç, hemen hemen bütün çözeltilerin aynı zamanda toksik etkileri vardır ve bunlar canlı organizmada cilt ve iç organlar üzerinde ciddi ve tedavisi zor ya da mümkün olmayan tahribatlar yaparlar.

•Gerekli tedbirler alınmak şartıyla kimyasalların zararlı etkilerinden korunmak ya da zararlı etkileri en aza indirmek mümkündür.

•Yanıcı sıvılar alev kaynaklarından uzak tutulmalıdır.

•Birbiriyle temasında patlamalara yol açan kimyasallar birbirinden ayrı yerlerde depo edilmelidir.

•Toksin ve yanıcı gazların bulunduğu depolar sürekli havalandırılmalıdır.

•Riskli kimyasal maddeler küçük ambalajlarda ve ihtiyaç nispetinde satın alınmalıdır.

•Kimyanın olduğu her yerde, kimyasalların tehlikeli yönlerinden kaynaklanan olumsuzlukların yaşanacağı kesindir. Bu tehlikeleri en aza indirmek için gerekli tedbirler alınmalı, çalışan personel eğitilmeli ve karşılaşılacak kazalarda yapılacak ilk müdahalelere hazırlıklı olunmalıdır.